23 Eylül 2015 Çarşamba

KAVACIK ÜZÜM FESTİVALİ

20.09.2015 - KAVACIK - İZMİR

                                                   
    Burnumuzun dibinde bir köy varmış haberimiz yokmuş. Gerçi diyeceksiniz ki etrafındaki her köyden haberdarsın da bir tek Kavacık mı kalmıştı. :) İzmir şehir merkezine bu kadar yakın olup hala bilmediğim birçok köy vardır tabi ki. Fakat kime sordu isem hemen Balçova'nın arkası denildiği için bugüne kadar gitmemiş olmak garibime gitmişti, ta ki gidene kadar. Balçova otobandan Limontepe çıkışından çıkıp 6 km gittiğinizde Tırazlı'ya , 21 km gittiğinizde ise Kavacık'a varıyorsunuz. Fakat öyle bir yolu var ki yol git git bitiyor. Dar ve virajlı yolları zaten sevmem , bir girdik yola varabilene bravo. O gün giderken bir de Ergin abilere de gelin demiştik. Biz önde o arkada gittik köye. Ergin abi arkamdan araba ile gelirken ne söylenmiştir acaba ?  İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Karabağlar Belediyesi ortaklaşa festivali düzenlemişler. Köye girişte arabayı bırakıp yürüyerek devam ediyorsunuz. Zaten ufak bir köy olduğu için yürüme mesafesi fazla değil. Köy meydanına vardığımızda küçük köy meydanı tıklım tıklım doluydu. Programda yazan çocuk etkinliğini göremedik ki asıl gidiş amacımız buydu.
 
 
Neyse Kavacık ufak bir köy, fotoğrafta gördüğünüz geç olgunlaşan Kavacık üzümleri ile meşhurlar. Şarapla ilgili bir üretim göremedim köyde. Acaba bu üzüm şarap üretimine uygun değil diye düşündüm. Diğer yandan tezgahlarda üzüm ve pekmez bulunuyordu. Genelde siyah üzüm olmakla beraber beyaz üzüme de zaman zaman rastgeldik. Birkaç yerde şıra(üzüm suyu) satılıyordu. Sevgili Feray hepimize üzüm suyu ısmarladı. Nehir ile Emre de macun yediler. Ufak bir fotoğraf sergisi vardı ona göz attık, pazarı gezdik ve turumuzu tamamladık.
 
Nehir ile Deniz organik sebze peşinde !!!

 

 
 Açık hava fotoğraf sergisi köy meydanındaydı
 
 
Çok kalabalık olan festivalde, oturacak yer dahi bulamadık. Hal böyle olunca da turu tamamladıktan sonra organik sebze ve üzümlerimizi alıp yavaş yavaş dönüş yollarına düştük.
 
Kavacığa gitmek isterseniz yolunun virajlı ve dar olduğunu bilin öncelikle.Tam 21 km bu şekilde giderim diyorsanız sorun yok. Ama ben yolu yüzünden Karaburun'a bile gitmiyorum diyorsanız uzak durun bu rotadan. Bu köye Balçova teleferiğin yanındaki yürüyüş yolundan da ulaşılıyormuş , şelaleyi de görebiliyor muşsunuz ama biz bu yolu henüz denemedik.
 
Biber acı mı ?
 
 
 
 


16 Eylül 2015 Çarşamba

PAUL BADURA SKODA - TÜRKİYE'DE..... 19 Eylül 2015 - İstanbul



Paul Badura Skoda, dünyaca ünlü bir piyanist. Badura Skoda'yı ilk dinlediğim albüm ise kendisinin solo bir albümü değil kemancı David Oistrakh ile beraber 1974 mayıs ayında Viyana'da kaydettikleri "LAST RECITAL" albümü. Genuin firmasından iki cd olarak yayınlanan albüm iki virtüözün müzik tarihine armağan ettikleri anıtsal bir yapı gibi karşımızda tüm heybeti ile durmaktadır. Bu albüm başka bir yazıyı hakettiği için ayrıca burada yazacağım. Gelelim Badura Skoda'ya. Bu albüm ile geç tanıştığım ama hayran kaldığım Skoda , dinlediğim diğer albümlerinde de muhteşem ve dokunaklı çalışı ile beni çok etkilemiştir.


Yoğun yaz programı nedeniyle uzun süredir dinlemeye fırsat bulamadığım Skoda ile ilgili bu ayki (eylül 2015) Andante dergisinde üstte fotoğrafını gördüğünüz yazıyı görünce çok sevindim. Gerçi konseri dinlemeye gidemeyeceğim ama şanslı İstanbullu arkadaşlarım konserin keyfini çıkarabilirler.

Andante yazarlarında şef Orçun Orçunsel bu ayki yazısında kendi yöneteceği Orchestra Sion ile Badura Skoda Beethoven'ın İmparator başlıklı 5.piyano konçertosunu seslendireceğini müjdeliyor.

İstanbullu müzikseverler için 19 Eylül 2015 cumartesi akşamı saat 20:00'de Harbiye Notre Dame de Sion Konser Salonu'ndaki konser unutulmaz olacak, 88 yaşında Paul Badura Skoda'nın rüya gibi yorumunu dinleyecekleri için şimdiden kıskanıyorum.

Diğer yandan Paul Badura Skoda'nın muhteşem kayıtlarına örnek vereyim diyeceğim ama o kadar geniş bir repertuarı var ki piyano için ne yazılmış ise çalmış ve kaydetmiş Skoda. Beethoven, Schubert, Brahms, Mozart, Haydn, Chopin....ve çok daha fazlası.....Canlı kayıtları da çok güzeldir,
Sidney Resitali gibi.....


Herkese keyifli dinlemeler........